Cevat Sağlam



26.4.11

HAYÂNIN TANIMI VE ÖNEMİ


HAYÂNIN TANIMI VE ÖNEMİ
   Hayâ  duygusu,insanın sahip olabileceği güzel huyların başında gelir.Hâya sözcüğü;utanma,ar,namus,ahlâk kaidelerine bağlı olma,edeb dışı  bir iş,söz ya da davranıştan ötürü kalbin duygulanıp sıkıntı içinde kalması,Allah korkusu sebebiyle kötü ve günah şeylerden korunma gibi manalara gelir.
   Halkın ayaklanması endişesinden meydana gelen utanma ve sıkılma hali,insanlarda yaratılıştan gelen bir duygudur.Toplum arasında,utanılacak yerleri açmamak ve utanılacak davranışlarda bulunmamak,tarihin derinliklerine kadar uzanır.Ancak,toplumlarda değer ölçüleri farklı olduğundan,utanma adına işlenen her işin doğru kabûl etmek mümkün değildir.Örneğin:cahiliye devrinde,doğan kız çocuğundan utanç duyarak onu diri diri toprağa gömme geleneği utanma adına işenmiş en büyük cinayetti.Allah korkusundan ve sevgisinden yoksul bu anlayış yanında,bir de İslâmiyet'in bu husustaki görüşüne bakalım.Enes (R.A.)'ın rivayetine göre Hz.Peygamber (S.A.V.),
   "Her kim iki kız çocuğunu erginlik çağına gelinceye kadar yetiştirirse,Kıyamet günü ben ve o kimse,şöylece yanyana bulunuruz,buyurmuşlar ve mübarek parmaklarını birbirlerine bitiştirmişlerdir."(1)Bir başka hadis-i Şerifte de meâlen:
   "Hâya ile iman birlikte bulunurlar;biri gidince ,öteki de gider"buyrularak,utanma duygusuyla imanın  birbirinin ayrılmaz parçası olduğuna işaret edilmiştir.
   Allah'tan utanan kimse,halktan da nefisinden de hâya eder.Allah'ın emrettiği şeyleri yapar,yasaklarından sakınır,toplum arasında fena iş işlememeye,kötü söz söylememeye gayret eder.Cenab-ı Hakk'ın ilminden hiçbir şeyin gizli kalmayacağını düşünüp,başkasının kendisinde görmesinden hoşlanmadı şeyi,kendi başına kaldığı zamanda yapmaz.Böylece hem dünya hem de ahiret mutluluğuna götüren yola girebilir.Zira,İlâhî hükümlere ters düşmeyen"Hayâ ancak hayır getirir."(2)
   Hayâ,Allahu Teâlâ Hazretleri'nin yüce vasıflarındandır.Nitekim,
   "Ellerini bana kaldırıp duâ eden kulumun ellerini boş çevirmekten haya ederim."(3),"Kullarımdan birinin vücûdunu,malını veya çocuğunu bir musîbete uğrattığımda,o kulum bunu iyi bir sabır ile karşılarsa,Kıyamet gününde o kimse için,mizan kurmaktan ya da amel defteri açmaktan hicap duyarım..."(4)gibi Kudsî hadisler bu gerçeğin belgelerindendir.
   Resûl-i Ekrem (S.A.V.),aile halkının geçimi,kendine mahsus günlük ibâdetler,inen vahyi tebliğ ve İslâm ahlâkını yayma gibi din ve dünya işlerini bir arada yürütüyordu.Her anı böyle dolu olan Hz.Peygamneri vakitli vakitsiz rahatsız edenler oluyordu.Güzel ahlâkta insanlığa örnek Sevgili Peygamberimiz,kimseye bir şey diyemiyor,için için üzülüyordu.Bunun üzerine Cenab-ı Hak,Peygamber (S.A.V.)'in evine ne zaman,nasıl girileceğini ve O'nun hayâsını bildiren şu meâldeki ayet-i Celileyi indirdi:
   "Ey iman edenler!Siz zamanını gözetmeksizin,bir yemeğe davet edilmedikçe,Peygamber'in evlerine girmeyin.Ancak davet edildiğiniz vakit girin.Yemeği yediğinizde hemen dağılın,sohbete dalmayın.Çünkü bu hareketiniz Peygamber'i üzmekte,fakat O(size bunu söylemekten)utanmaktadır.Ama Allah,hakkı söylemekten çekinmez..."(5)
   Hayâ duygusundan mahrum olmak,insan için felâkettir.Zira,hayâdan uzak kalanlar,her fenalığı yapmaktan sakınca görmezler.İşte,bütün Peygamberlerin buyurdukları,Resûl-i Ekrem'in de tekrarladıkları"Utanmadıktan sonra istediğini yap"(6)sözü,bu gerçeğin açık bir ifadesidir.
   Buharî'nın Abdullah İbn-i Ömer (R.A.)tan rivayet ettiği bir hadis-i şerife göre:
   "Bir kere Nebî (S.A.V.)bir kimseye uğramıştı ki,o,kardeşini"sen sıkılırsın a"diye utangaçlığından ötürü azarlıyordu.Nihayet kendisine sanki "seni döverim!"diyordu.Bu durumu Resûl-i Ekrem görünce:"Şu hayâlı kardeşini bırak!Hayâ,imandandır,buyurdu."(7)Hayâ ile ilgili başka bir hadis-i Şerifte de meâl olarak:
   "Hayâ güzeldir,fakat hayâ kadınlarda daha güzeldir"(8)buyrulmuştur.Bu hadis-i şerifte utanma duygusunun erkeklere oranla kadınlarda daha fazla olduğu vurgulanmıştır.Kadınlar Peygamber diliyle belirlenen sahip oldukları bu güzel hasleti,edeb ve iffetlerini koruyarak en mükemmel düzeye çıkarmalıdırlar.
   Kadın erkek her müslüman önce Hak Tealâ'dan utanmalı,O'nun emirlerini tutup yasaklarından sakınmalıdır.Bunu yapmadan yalnız insanlara karşı hayâlı bir vaziyet almak yeterli değildir.
   Sunduğum bu ve benzeri ayet-i Kerime ve hadis-i şeriflere uygun olarak yaşar,çocuklarımızı da bu doğrultuda yetiştirir,toplum içinde hayâsızlık ve iffetsizliğin önlenmesi için elden geldiğince çaba harcarsak,dinî ve millî bir görevi yerine getirmiş olmanın mutluluğuna erişiriz.Unutulmamalıdır ki,Allah'u Tealâ'nın azâbı,hayâsızlar için olduğu kadar,imkânı olduğu halde hayâsızlığı önlemeye çaba harcamayanlar için de geçerlidir.

          


_______________________________
1-Riyazü's-salihîn Tercemesi,1/311
2-Riyazü's-salihîn Tercemesi,2/96
3-İlâhî Hadisler,sf:17
4-İlâhî Hadisler,sf:44
5-Ahzâb Sûresi,ayet:53
6-Tecrid-i Sarih Terc.12/151
7-Tecrid-i Sarih Terc.12/151
8-Ö.N.Bilmen,Hikmet Gonceleri,500 Hadis,sh:113