Cevat Sağlam



29.4.11

SAHİP OLDUĞUMUZ NİMETLERİN KIYMETİNİ BİLMELİYİZ


SAHİP OLDUĞUMUZ NİMETLERİN KIYMETİNİ BİLMELİYİZ
   Çevremize bir göz attığımızda hemen her şeyin belli kanunlara bağlanıp insanoğlunun hizmetine sunulduğunu görürüz.Güzel biçim,olgun mizaç,akıl,düşünme,konuşma,okuyup yazma ve çalışma kabiliyeti gibi güzel hasletler,insanlara verilen büyük nimetlerdendir.Ne var ki,verdiği bu nimetler için Yüce Mevlâ'mıza şükretmeyi zaman zaman ihmâl ederiz.Fakat,herhangi bir sıkıntı ya da felâketle karşılaştığımızda,ruhumuzun derinliklerinde bulunan Allah ve din duygusu harekete geçerek bize Yaratıcımızı hatırlatır.Bütün güç ve kudretin O'nda bulunduğunu düşünerek el kaldırır yalvarırız.
  Aslolan,yalnız sıkıntı halinde değil,refah içinde bulunduğumuz zamanlarda da Yüce Mevlâ'mızı hatırlayarak,O'na verdiği nimetlere karşı şükretmemizdir.Her olayda Allah'ın kudretinin hakim bulunduğunu,her şeye nüfuz ettiğini bilmek nankörlük değil ise,bilinçsizlik olur.
   Cenab-ı Hak,insanı mal,servet ve evlât gibi nimetler vererek denediği gibi,onları almak suretiyle de imtihan eder.Hayat,başından sonuna kadar mücadeler ve imtihanlarla doludur.Nimet konusundaki ayet-i kerimelerden bazıları meâl olarak şöyledir.
   "Biz,hakikatten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık.Onları,(çeşitli nakil vasıtaları ile)karada ve denizde taşıdık;kendilerine güzel güzel rızıklar verdik;yine onları,yarattıklarımızın birçoğundan  cidden üstün kıldık."(1),"Nimet olarak size ulaşan ne varsa,Allah'tandır.Sonra size bir zarar dokunduğu zaman da yalnız O'na yalvarırsınız."(2),"Allah'ın,göklerde ve yerdeki(nice varlık ve imkânları)sizin emrinize verdiğini,nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca ihsan ettiğini görmediniz mi?..."(3),"İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize yalvarır.Sonra,kendisine tarafımızdan bir nimet verdiğimiz vakit,"Bu bana ancak bilgimden dolayı verilmiştir"der.Hayır o bir imtihandır.Fakat çokları bilmezler."(4),"İnsan var ya,Rabbi kendisini imtihan edip de ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde "Rabbim bana ikram etti"der.","Onu imtihan edip rızkını daralttığında ise "Rabbim beni önemsemedi"der."(5)
   Kur'an-i Kerim,zengin oldukları takdirde sadaka vereceğine ve iyilik yapacağına dair Allah'a söz veren,fakat bu nimete kavuştukları halde cimrilik edip verdikleri sözü yerine getirmeyen kimselerin acı âkibetini şöyle bildiriyor:
   "Onlardan kimi de,"Eğer Allah lütuf ve kereminden bize verirse,mutlaka sadaka vereceğiz ve elbette biz sâlihlerden olacağız!"diye Allah'a and içti.","Fakat Allah lütfundan onlara(zenginlik)verince,onda cimrilik edip (Allah'ın emrinden)yüz çevirerek sözlerinden döndüler.","Nihayet,Allah'a verdikleri sözden döndüklerinden ve yalan söylediklerinden dolayı Allah,kendisiyle karşılaşacakları güne kadar onların kalbine nifak(iki yüzlülük)soktu."(6)Cimriliği konu alan bir ayet-i Celilede de meâlen:
   "Onlar ki cimrilik eder,insanlara da cimrilikle tavsiyede bulunur ve Allah'ın kendilerine verdiği bol nimeti,cömertçe ihsanı gizlerler,,Biz de böyle olan inkârcı nankörlere aşağılayıcı bir azâb hazırladık"(7)buyrulmuştur.
   Arzu edilen bir nimete kavuşmak için Allah'a güven duygusu içerisinde azim ve sebatla çalışmak gerekir.Sahip olunan güç,bilgi ve yeteneği kullanmadan,hiçbir külfete katlanmadan nimet beklemek doğru değildir.Zira bu davranış,
   "Bilsin ki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur.(8)İlâhî buyruğuna ters düşer.
  Herhangi bir nimete erişen kimse,o nimeti kendisine lütfeden Yüce Yaratıcısına hamdü senâda bulunmalı;onu koruyup,ondan yararlanmaya çalışmalıdır.Kur'an-ı Kerim'de bir millet nefislerinde olan iyi hali,güzel yaşayışı ve davranışları değiştirmediği sürece,Cenab-ı Hak'kın da onlara ihsan ettiği nimeti değiştirmeyeceği haber verilmiştir.(9)
   Yüce Kitabımızda"Allah'ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız"(10)meâlinde değinilen sayısız nimete sahip olmak güzel şeydir.Fakat,bu nimetler içinde yaşarken"O gün(dünyada yararlandığınız)nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz"(11)İlâhî buyruğunu da unutmayıp,hayatımızı ona göre düzenlemeliyiz.Sevgili Peygamberimiz,konuyla ilgili hadislerinden birinde müminlere,ölümden önce hayatın,hastalıktan önce sağlığın,meşguliyetten önce boş zamanın,ihtiyarlıktan önce gençliğin ve fakirlikten önce zenginliğin kıymetini bilmelerini tavsiye buyurmuşlardır.(12)
   Öyleyse,sahip olduğumuz bütün nimetleri yüce dinimizin emirleri doğrultusunda değerlendirerek onlardan hem dünyamız hem de ahiretimiz için yararlanmaya gayret etmeliyiz.Hakkı eda edilmeyen bir nimetin dünyada da ahirette de huzursuzluğa sebep olacağını unutmamalıyız.
   Cenab-ı Hak,verdiği nimetlerin şükrünü ifâ etmeyi cümlemize nasip etsin.



_____________________________
1-İsrâ Sûresi;ayet:70
2-Nahl Sûresi;ayet:53
3-Lokman Sûresi;ayet:20
4-Zümer Sûresi;ayet:49
5-Fecr Sûresi;ayet:15-16
6-Tevbe Sûresi;ayet:75-77
7-Nisa Sûresi;ayet:37
8-Necm Sûresi;ayet:39
9-Enfâl Sûresi;ayet:53
10-İbrahim Sûresi;ayet:34
11-Tekâsür Sûresi,ayet:8
12-Ö.N.Bilmen,Hikmet Gonceleri 500 Hadis sh:47