Cevat Sağlam



19.5.11

İSLÂM EVRENSEL BİR DİNDİR


İSLÂM EVRENSEL BİR DİNDİR
   Cenab-ı Allah,tarihin her devrinde insanlara,aralarında seçtiği peygamberleri vasıtasıyla doğru yolu göstermiş,dünya ve ahiret mutlulukları için yapmaları ve de yapmamaları gereken hususları bildirmiştir.Önceki Peygamberler,bir kavme,bir topluma veya bir millete elçi gönderildikleri halde,Peygamberler zincirinin son halkasını teşkil eden Sevgili Peygamberimiz,kendi peygamberliğinden başlayıp Kıyamet'e kadar gelip geçecek,bütün insanlara ve milletlere elçi olarak gönderilmiştir.Bu gerçek Kur'an-ı Kerim'de:
   "Ey Muhammed!Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik;fakat insanların çoğu bunu bilmez"(1)meâlinde belirlenmiştir.
   Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde,evrensel peygamberlik de dahil,Cenab-ı Hakk'ın yalnız kendisine lütfetmiş olduğu beş hususu şöyle haber veriyor.
   "Benden önce hiçbir kimseye verilmedik(şu)beş şey bana verilmiştir.Bir aylık mesafeye kadar (düşmanlarımın kalbine)korku(salmak sureti)ile yardım olundum.Yer(yüzü)bana namazgah ve taharet sebebi yani teyemmümle abdestsizlik  halini giderici kılındı.Onun için ümmetinden namaz vaktine erişen kimse,namazını kılıversin.Ganimet malları benden önce hiç kimseye helâl olmadığı halde,bana helâl kılındı.Bana (büyük ve özel) şefaat verildi.Bir de her Peygamber yalnız kendi kavmine elçi olarak gönderildiği halde,ben bütün insanlara elçi olarak gönderildim."(2)
   Hazreti Peygamber, "İman nedir?"sorusuna cevaben:
   "İman,Allah'a,meleklerine,kitaplarına,peygamberlerine ahiret gününe ve hayır ile şerrin Allah'ın takdiri ile olduğuna inanmandır"buyurmuş;"İslâm nedir?"sorusunu da:"İslâm,Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed (A.S.),in Allah'ın son elçisi olduğuna şehadet etmen,namazı usulüne uygun kılman,zekât ödemen,ramazan orucunu tutman ve (yoluna gücün)yetiyorsa) Kâbê'yi hac etmendir"(3)meâlinde cevaplamışlardır.
  Tevrat ve incilde,Son Peygamber Hz.Muhammed'den bahsedilmekte,O'nun ismi ve bazı sıfatları anlatılmaktadır.Bu sebeple ve Kur'an-ı Kerim'i tanımaları gerektiğine yüce kitabımızda şöyle işaret edilmiştir:
   "Ey ehl-i Kitap!Neden doğruyu eğriye karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz?."(4),"Elinizdekini (Tevratın aslını)tasdik edici olarak indirdiğime (Kur'an'a)iman edin.Sakın onu inkâr edenlerin ilki olmayın!Ayetlerimi az bir karşılık ile satmayın,yalnız benden(Benim azabımdan)."(5)korkun.
   Kur'an-ı Kerim,uygulamaya konulduğu tarihten kıyamete kadar gelip geçecek buluğ çağına gelmiş,aklı başında olan bütün insanların kendisine ve tebliğcisi Resul-i Ekrem'e itaat edip uymalarını bazı ayetlerde şu meâlde bildirmektedir:
   "Allah nezdinde hak din İslâm'dır","Kim,İslâmdan başka bir din ararsa,bilsin ki kendisinden (böyle bir din)asla kabul edilmeyecek ve o,ahirette ziyan edenlerden olacaktır."(7),Bu gün size dininizi ikmal ettim,üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim."(8),"Peygambere itaat eden allah'a itaat etmiş olur.Kim yüz çevirirse bilsin ki,biz seni onlara bekçi göndermedik."(9)
  Demek oluyor ki Sevgili Peygamberimiz geldikten sonra O'nun Peygamberliğinden haberdar olan herkes,O'na ve O'na indirilen Kur'an-ı Kerim'e iman etmekle sorumludur.Resûl-i Ekrem'in yahudilik ve hristiyanlık gibi herhangi bir İlâhî dine mensup olsun ya da olmasın bütün insanlara,kavimlere,milletlere gönderilen Allah'ın son Elçisi olduğunu ve Kur'an-ı Kerim'in Allah'ın son kitabı olup,herkesin onun emir ve yasaklarına uymakla yükümlü bulunduğunu kabul etmeyen bir kimse,iman etmiş sayılmaz.
   Bunun gibi,Resûl-i Ekrem'in bir Peygamber,Kur'an-ı Kerim'in de İlâhî bir kitap olduğuna inanmakla birlikte,kendisini başka bir dinin mensubu sayarak,Hz.Peygambere ve Kur'an'ın hükümlerine uymayan  da mümin olamaz.Zira,Resûl-i Ekrem'e gönderilen dinden başka artık hak din yoktur ki,kişi onun dışındaki hükmü kalmamış ya da batıl herhangi bir dine bağlanıp,onu hak din kabul etsin de doğru yolda olabilsin ve kurtuluşa erebilsin.
   Gerçek bu iken,bazı insanların,toplumların ve milletlerin,Allah katında yegane gerçek din olan islâm'dan uzak kalmalarının ve yaşamalarının sırrı,"Allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet kılardı;fakat O,dilediğini saptırır,dilediğini de doğru yola iletir..."(10)meâlindeki yüce İlâhî buyruğun bir tecellisi olsa gerekir.
   Bize düşen müslüman olduğumuza şükrederek dinimizin esaslarını,emir ve yasaklarını iyi öğrenip,onlara uygun bir tarzda yaşayarak dünya ve ahiret saadetini elde etmeye çalışmaktır.



________________________________
1-Sebe Sûresi;ayet:28
2-Tecrid-i Sarih Terc.2/245
3-Tac Tercemesi;1/133
4-Al-i İmran Sûresi;ayet:71
5-Bakara Sûresi;ayet:41
6-Al-i İmran Sûresi;ayet:19
7-Al-i İmran Sûresi;ayet:85
8-Maide Sûresi;ayet:3
9-Nisa Sûresi;ayet:80
10-Nahl Sûresi;ayet:93
Devamını Oku