Cevat Sağlam



17.4.11

DİNİMİZİN İRŞADA VERDİĞİ ÖNEM



DİNİMİZİN İRŞADA VERDİĞİ ÖNEM
   Başkalarını muhtaç oldukları hususlarda uyarmak,onlara yol göstermek ve yardımcı olmak her müslümanın görevidir.Liyâkatı ve imkânı olduğu halde bu görevi yerine getiremeyenler manevî sorumluluktan kurtulamazlar.Kur'an-ı Kerim'de meâlen:
   "İşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız,Resûl'un de size şahit olması için sizi mutedil bir millet kıldık..."(1),"Aranızdan yalnız zâlimlere erişmekle kalmayacak fitneden sakının,Allah'ın azâbının şiddetli olduğunu bilin."(2)buyrularak bize,hak ve gerçekleri savunmamız bildirilmiş;bunun ihmâlinden dolayı doğacak fitnenin sadece kötülük yapanlara değil,hepimize dokunacağına dikkat çekilmiştir.Bu konudaki hadislerden bazıları da meâl olarak şöyledir:
  "Bir kötülük gizli kaldığı vakit,zararı yalnız sahibine olur.Açıkta yapılıp,çevre tarafından değiştirilmediğinde ise,zararı o toplumun bütün fertlerine dokunur"(3),"Dikkat ediniz!Vallahî ne pahasına olursa olsun,iyiyi emredecek,kötüyü ise yasaklamaya çalışacaksınız,zalimin zulmünü önlemeye gayret edeceksiniz,onu Hakk'a bağlayacaksınız.Yoksa,Allah Teâlâ kalblerinizi karartacak ve İsrailoğullarını lânetlediği gibi,sizi de lânetliyecektir."(4)
   İnsanları kötü alışkanlıklarından vazgeçirmek ciddî ve zor bir iştir.Bunda ancak bilgili,sabırlı,ihlâslı olarak çok çalışmakla başarıya ulaşabilir.Bir ayet-i Celilede meâlen:
"Sizden hayra çağıran,iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun..."(5)buyrulmuş ve irşadın bir ihtisas işi olduğuna,toplumda bunun için yetiştirilmiş bilgili elemanların bulunması gerektiğine işaret edilmiştir.İrşad konusundaki Lokman aleyhisselamın oğluna şu nasihatı ne kadar anlamlı ve ibret vericidir.
   "Ey Oğulcuğum!Namazı kıl,iyiliği emret,kötülükten vazgeçirmeye çalış,başına gelenlere sabret.Doğrusu bunlar,azmedilmeye değer işlerdir."(6)
   İrşad görevi yapacak kimselerde olduğu gibi,irşad edilecek ve uyarılacak insanlar arasında da ilim,kültür ve hatta inanç farklılıkları olabilir.Kur'an-ı Kerim'de meâlen:
   "(Resûlüm!)Sen,Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et..."(7)buyrularak,irşad ve davetin üç yolu bildirilmiş,aydın kişilerin ilim ve hikmetle;inanan halk tabakasının güzel öğüt ve çekici misallerle;inkar,şüphe,azgınlık ve aşırılık içinde olanların ise,günün şartlarına ve metodlarına göre mücadele yolunun en güzeliyle hak yola çağrılması emredilmiştir.Mürşit,öğüt ve nasihatlarında:
   "Haklı olduğu halde mücadele ve münakaşaya terkeden kimse için Cennet'in etrafında bir köşk kurulur."(8),"Kolaylaştırınız,güçleştirmeyiniz,müjdeleyiniz,nefret ettirmeyiniz."(9)gibi hadis-i Şeriflere uyup karşısındakini kırmamalı,ona kalbi yumuşatıcı,gönle nüfuz edici mahiyette uyarıda bulunmalı,Allah'ın azâbı yanında rahmetinin de bol olduğunu ve ihlâsla tövbe edenlerin bağışlanacağını hatırlatmalıdır.
   İyiliği emretmek,kötülükten sakındırmaya çalışmak zordur.Ama,zorluğu kadar onun Allah katındaki mükâfatı da büyüktür.Bir ayet-i Kerimede:
   "Siz,insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz;iyiliği emreder,kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız..."(10)meâlinde Hz.Muhammed'in ümmeti olan biz müslümanlar övülürken,buna sebep olarak,irşad görevimizi yerine getirmemiz gösterilmiştir.
   Yüce Peygamberimiz de irşadın önemini ve mükâfatını bazı hadislerinde meâl olarak şöyle bildirilmiştir:
  "Üç haslet vardır ki,müslümanın kalbinde kin ve nefret bırakmaz:Allah'a samimiyetle ibâdet etmek,müslümanlar hakkında nasihatkâr olmak ve bir de onların cemaatından ayrılmamak.''(11),''Kim bir iyiliğe çağırırsa ona uyanların sevabı  kadar ecir kazanır;bu,ona uyanların sevabından bir şey eksitmez.Kim de bir kötülüğe çağırırsa ona uyanların günahları kadar günah kazanır;yine bu,onların günahlarından bir şey eksitmez."(12)
   Toplumda öyle sâlih kişiler vardır ki,"her nimetin şükrü kendi cinsinden olur"kuralına uyarak,yeri geldikçe Allah'ın kendilerine bahşettiği ilimden başkalarını yararlandırmaya çalışırlar.Allah sevgisinden,Allah'a olan kulluk görevlerinin yerine getirilmesinden,yardımlaşmanın,birlik ve beraberliğin öneminden bahsederler.Öfkenin,dalgınlığın,zararlarını anlatarak bunlardan sakınılmasını öğütler.Böylesi kimseler bir hadis-i Şerifte,etrafagüzel koku yayan ıtrıyatçıya benzetilmiş;ıtrıyatçının geçtiği yerlerde güzel kokuların etrafa yayıldığı gibi,salih ve erdemli kişilerle düşüp kalkanların da onların sohbetlerinden ve güzel davranışlarından yararlanacaklarına dikkat çekilmiştir.(13)   Buna karşılık yaldızlı,kandırıcı sözleri ve davranışlarıyla süret-i haktan(temiz yürekli)görünüp,din ve ahlâk kurallarına,güzel örf ve âdetlere ters düşen şeyleri uygarlığın ve ilerlemenin bir gereği gibi göstererek,gafil kimseleri kendi içinde bulundukları sapıklığa sürüklemeye çalışan ikiyüzlü kimseler de vardır.Böyleleri için Allah Elçisi bir hadislerinde meâlen:
"Ümmetim hakkında çok korktuğum hususlardan biri de kandırıcı söz sahibi bilgiç münafıktır."(14)buyurarak,bunları tanıyıp,şerlerinden sakınılmasını öğütlemişlerdir.
   Buraya kadar sunduğumuz ayet-i Kerime ve hadis-i Şeriflerden de açıkça anlaşılacağı gibi,dinimiz irşada büyük önem vermektedir.Cenab-ı Hak hepimizi emirlerine uyan,başkalarını iyiliğe çağıran,kötülükten sakındırmaya çalışan kullarından eylesin.



___________________________________
1-Bakara Sûresi;ayet:143
2-Enfal Sûresi;ayet:25
3-Tac Tercemesi,5/404
4-Tac Tercemesi,5/403
5-Al-i İmran Sûresi;ayet:104
6-Lokman Sûresi;ayet:17
7-Nahl Sûresi;ayet:125
8-Tirmizi,Birr:58;İbn-i Mace Mukaddime:7
9-Tac Tercemesi,1/108
10-Al-i İmran Sûresi;ayet:110
11-İbn-i Mace,Mukaddime:18
12-250 Hadis sf:111
13-Ö.N.Bilmen,Hikmet Gonceleri 500 Hadis sh:235
14-Ö.N.Bilmen,Hikmet Gonceleri 500 Hadis sh:7