HIRSIN TANIMI VE ZARARLARI
İnsanı felâkete sürükleyen alışkanlıklardan biri de hırs denilen aşırı isteklerdir.Arzu gayeye erişmenin temelini teşkil eder.Zira insan,arzusu doğrultusunda işe yönelir,girişim yapar,azim ve sabırla çalışınca hedefine ulaşır.
Din,hukuk ve ahlâk kurallarına uygun olan istekler,insanı doğruluğa,iyiliğe,dürüstlüğe,çalışıp helâlinden kazanmaya ve ölçülü davranmaya yöneltir.İşte insanın dünya ve ahiret mutluluğu,böylesi iyi niyetli yöneldiği işindeki başarısıyla gerçekleşebilir.Yoksa İlâhî sınırları aşıp,kanun nizam tanımayarak,hırsla dolu duygu,düşünce ve davranışlarla kişinin dünyada da ahirette de huzurlu ve güvenli olması beklenmez.
Bir kimsenin içinde bulunduğu maddî ya da manevî herhangi bir ihtiyaçtan,eksiklikten dolayı aşağılık duygusuna kapılıp,güya bundan kurtulmak için söz ve davranışlarıyla kendisini olduğundan farklı göstermeye kalkışması,onu önüne geçilmesi zor ihtiraslara sürükler.
Mal ve makam hırsıyla benliğini kaybeden kişi,hayalinde büyüttüğü şöhret ve servete erişebilmek için hileye,yalana,hırsızlığa,rüşvete,ikiyüzlülüğe başvurmaktan ve hatta manevî değerleri basamak yapmaktan çekinmez.İçindeki para ve şöhret hırsı kişinin namaz,zekât,hac ve orucuna mani olur;iyilik ve hayır yapmasını engeller.Böylesi insanlar,mallarını ve toplumdaki değerlerini kaybettirmek ve gölgelemek için namuslu kimselere iftira eder ve komplo kurarlar.Hırs ayrıca insanın itidalini bozup,öfkesini tahrik ederek onu kavgaya ve geçimsizliğe sürükler.
Hak ve gerçeklere kulak tıkayıp,sadece yemeyi,eğlenmeyi ve lüks hayatı gaye edinenler hakkındaki şu İlâhî buyruk ne kadar acıdır:
"Bırak onları yesinler,zevk alsınlar,ümit onları avundursun,ilerde öğrenecekler."(1)
Aşırı mal hırsı,açgözlülük ve cimriliğin kötülüklerini bildiren hadis-i Şeriflerden bazıları meâl olarak şöyledir:
"Sürüye salınmış olan iki aç kurtun zararı,kişinin mal ve şerefine hırsından dolayı dinine yaptığı zarardan daha fazla değildir."(2),"Ademoğlu için iki dere dolusu mal olsa muhakkak onlarla birlikte bir üçüncüsünün olmasını sevecektir.Onun nefsini topraktan başkası doyurmaz.Allah,dönüş yapan kimsenin tevbesini kabul eder."(3),"İnsanoğlu yaşlandıkça,iki şey kendisinde gençleşir:Mal hırsı ve uzun ömür hırsı."(4),"Bir adamın içindeki şeylerin en zararlısı,hırsa sevk eden cimrilij ve aşırı korkaklıktır."(5)
Hırs hastalığına yakalanan kimse bundan ancak kanaatkârlıkla kurtulabilir.Nitekim Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde meâlen:
"Zenginlik mal çokluğundan ibaret değildir;esas zenginlik kalp zenginliğidir"(6)buyurarak,kalbi fakir olanların mal çokluğuyla doyamayacaklarına işaret etmişlerdir.
Gerçek bir müslüman Sevgili Peygamberimizin "İki gününü eşit kılan aldanmıştır"meâlindeki hadislerine uygun olarak çalışıp maddî ve manevî alanda her gün bir önceki günden daha fazla güçlenmeye gayret eder.Kazanç olsun da nasıl olursa olsun zihniyetiyle meşru olmayan vasıtalara başvurmaz.İşin olması için elinden gelen bütün çabayı harcadıktan sonra alacağı sonuç nefsine boş gelmese de,takdire rıza gösterip bunu sabır ve şükürle karşılar.Zira o,şükürle karşıladığı sıkıntının da kendisi için hayırlı olacağını,bu sıkıntı yanında sayılmayacak kadar nimetlere sahip olduğunu,nimetlere karşı nankörlüğün ise,onların elden çıkmasına sebep olabileceğini bilir.
Gerçekleri gözardı edip,olmayacak emeller ve hayaller peşinde koşmak,boşuna ömür tüketmek olur.Sebeplerine sarılmadan,meşru vasıtalara başvurmadan istenilen şeye en kısa zamanda sahip olma hırsı din,hukuk ve ahlâk kurallarını çiğneterek insanı hem dünyada,hem de ahirette rezil ve rüsvay eder.Bu felâkete düşmemenin yegâne çaresi ise,doğru yolda çalışmak ve bundan elde edilecek neticeye rıza göstermektir.
Yüce Rabbimiz cümlemizi her türlü hırs ve aşırılıktan korusun ve hoşnutluğuna erdirsin.
1-Hicr Sûresi;ayet:3
2-Tac Tercemesi,5/304
3-İbn-i Mace,2/1415
4-İbn-i Mace,2/1414
5-Feyzü'l-Kadir,4/160
6-Tac Tercemesi,5/300