Cevat Sağlam



26.1.11

PEYGAMBERİMİZİN ÖRNEK AHLÂKI

PEYGAMBERİMİZİN ÖRNEK AHLÂKI

   Güzel ahlâk kişinin sahip olabileceği meziyetlerin başında gelir.İyi hâl ve davranışlar insanı daima mutluluğa eriştirir.Güzel huylu insanlardan oluşan bir toplumda herkes birbirini sever ve sayar;kardeşlik ve vatandaşlık gibi bağlar güçlenir.Kin,nefret ve düşmanlıklar ortadan kalkar;insanlar huzur ve güven içerisinde yaşarlar.
  Kötü ahlâklı kişilerin sonu hüsrandır.Başkalarına eziyet eden,kusur araştıran,emanete hiyanet eden,verdiği sözü tutmayan,rüşvet alan ve veren,hırsızlık yapan,adaleti gözetmeyen,maiyetindekiler arasında ayırım yapan,işine hile karıştıran,utanma duygusundan mahrum,ırz ve namus düşmanı,katı yürekli,kibirli,gururlu,cimri,dedikoducu,küfürbaz,yıkıcı ve bölücü kimselerden oluşan toplumlarda huzur ve güvenden söz edilemez.Bir hadis-i Şerifte mealen:
  "Allah katında en sevgiliniz,ahlâkı güzel olan,halk ile iyi geçinen ve kendisi ile iyi geçinilen yumuşak huylu kimselerdir."(1)buyrularak güzel ahlâklı olmanın değeri belirtilmiştir.Şimdi,her hususta rehberimiz olan ve hakkında Allah Teâlânın: "Resulullahta,sizin için uyulması gerekli güzel örnek vardır"(2)buyurduğu yüce Peygamberimizin iyi huy ve güzel ahlâkını Onun bazı yakınlarından dinleyelim:
  Hz.Aişe validemiz der ki: "Resulullah'ın ahlâkı Kur'andı.O,hiç kimseyi ayıplamaz,kötülüğe kötülükle karşılık vermezdi;affeder,hoşgörüyle davranırdı.O,herhangi bir kimseden sevilmeyecek ve doğtu olmayan bir şey görür veya duyarsa,onu ismiyle ya da tarif ederek söylemez,ancak "onlara ne oluyor ki,şöyle yapıyorlar veya böyle yapıyorlar" buyururlardı.
  İmam Ali (R.A) da Sevgili Peygamberimizi şöyle anlatır: "Allah'ın Resulü güler yüzlü,yumuşak huylu,alçak gönüllü,merhametli,üstün bir ahlâk sahibiydi.Sert tabiatlı,katı yürekli değildi.Hiçbir zaman ağzından kötü söz çıkmaz,insanların kusurlarını araştırmaz,ayıplarını yüzlerine vurmazdı.Birisi kendisine hoşlanmadığı bir soru sorsa,susar,gönül kıracak bir şey söylemezdi.Onun ahlâkını bilen ne istediğini halinden anlardı."
  Ashabdan Enes (R.A) , "Ben on yıl,Peygamberimizin hizmetinde bulundum;bir defa bile bana "öf" dediğini bilmiyorum.Ne yaptığım işlerden dolayı ben tenkit etti;ne de yapılması gerekli işlerden dolayı "niçin yapmadın? dedi.O herkese de böyle idi"(3) der.
   Peygamber (S.A.V.) Efendimizin hayatı,Onun eşsiz,irade ve sabır gücünü sergileyen örneklerle doludur.Mekkeli müşrikler,zulüm ve işkenceyle Resul-i Ekrem'i Peygamberlik görevini yerine getirmekten vaz geçiremeyince,bu defa,mal ve makam teklif ederek,istediği ile evlendirmeyi va'd ederek Onu yolundan döndürmeyi denemişler,bundan da bir sonuç alamayınca artık son çare olarak yeğenini davasından vazgeçirmesi için Ebu Talib'e baskı yapmaya başlamışlardı.Ebu Talib'in bu zorlamalar karşısında kendisini korumaktan vezgeçebileceğini bildirmesi üzerine,Allah Elçisi ona, "Amca,Kureyş müşriklerinin güçleri yetse de güneşi bir elime ayı da bir elime koysalar,gene de inandığım gerçekleri ilân etmekten vazgeçmem"demişlerdir.
   Resul-i Ekrem'in telkinleriyle hayatı arasında tam bir uyum vardı.Başkalarını öğütlediği ahlâk kurallarını en mükemmel surette kendileri uygulardı.Peygamberliğinden önce bile O halk arasında emin yani inanılır,güvenilir kimse olarak tanınırdı.İlk vahyi alıp heyecan içinde eve dönen Resul-i Ekrem'e , Hz.Hatice'nin şu teselli edici sözleri,Allah Elçisi'nin bazı güzel hasletlerini yansıtması bakımından pek anlamlıdır:
 "...Allah seni hiçbir zaman utandırmaz.Çünkü sen,yakınlarına yardım eder,akraba hakkını gözetirsin,yoksulun ve haksızlığa uğramışların ellerınden tutarsın,misafirlerse ikram eder,başı dertte olanların yardımına koşarsın."(4)
  Hz.Peygamber,iki iş arasında seçim yapma durumunda kaldığında " Kolaylaştırınız,zorlaştırmayınız;müjdeleyiniz,nefret ettirmeyiniz"(5)hadislerine uygun olarak günah olmadığı sürece en kolayını tercih ederlerdi.
 Sevgili Peygamberimizin örnek bir aile hayatı vardı.Aile fertlerini incitmez,onları hoş tutardı.Evinde boş oturmazdı;gereğinde elbisesini temizler,ayakkabılarını yamar,koyunlarını sağardı.O hiçbir zaman yemeği kötülemezdi.Beğenirse yer,hoşuna gitmezse kötülemeden yemeği terkederdi."(6)
  Allah Elçisi eşitliğe önem verir,sözleri ve davranışları ile bunu herkese telkin ederdi.Arkadaşlarının yaptıkları işlere katılır,onlardan ayrı ya da üstün bir durumda bulunmaktan hoşlanmazdı.Nitekim Kuba Mescidi yapılırken mübarek omuzlarıyla taş taşımış,bir yolculuk esnasında da yakacak toplama görevini üzerine almışlardı.Arkadaşları," Olmaz ya Rasulallah,siz zahmet çekmeyiniz,biz hepsini yaparız" dediklerinde ,Hz.Peygamber onlara:"Evet her işi yapacağınızı;fakat,siz çalışırken benim oturmam ve sizden üstün bir durumda bulunmam Cenab-ı Hakk'ın hoşuna gidecek bir davranış değildir"buyururlardı.
  Peygamber Efendimiz.komşu hakkına pek riayet eder ve bu konuda mü'minleri de sık sık uyarırlardı.O,bir hadislerinde mealen:
  "Yanıbaşında komşusu aç olduğu halde,tok yaşayan mü'min,kâmil mü'min değildir"(7)buyurmuşlar,bir diğer hadislerinde:
   "Cebrail bana durmadan komşuya iyilik yapmayı tavsiye etti.Bu sıkı tavsiyeden komşuyu komşuya mirasçı kılacağını zannettim"(8) demişlerdir.
   Resul-i Ekrem'in çocuklara karşı büyük sevgisi vardı.Bu sevgiden yoksun olan bazı kimseler,O'nun çocukları öpmesini yadırgıyorlardı.Bir gün bir adamın: "Siz çocuklarınızı öpüyor musunuz?Biz onları öpmeyiz"demesi üzerine Sevgili Peygamberimiz:"Allah kalbinden merhamet duygusunu almışsa,ben sana ne yapabilirim?şeklinde cevap vermişlerdi.(9)
   Sevgili Peygamberimiz dost düşman gözetmeden,hatır gönül tanımadan Kur'an'ın emrettiği adaleti uygulamakta da müslümanlara örnek olmuştur.Mekke'nin fethi esnasında hırsızlık eden bir kadının cezalandırılmaması için bazı kimseler,Resulullah'ın en çok sevdiği Usame(R.A.)'ı vasıta yapmışlardı.Buna çok üzülen Hz Peygamber:"Üsame!Sen Allah'ın kanunlarını değiştirmek mi istersin? demiş,sonra topluma dönerek "Eski milletler bu yüzden helâk olmuşlardı.Onlar içlerinden zenginlere ve sözü geçenlere yumuşaklık gösterirler,onlara karşı ceza hükümlerini uygulamazlar,fakirleri ezerlerdi.Allah'a yemin ederim ki,Muhammed'in kızı Fatıma hırsızlık edecek olursa,onun hakkında da hırsızlığın cezası uygulanır"(10) buyurmuşlardır.
  Hz.Peygamber,son derece  alçak gönüllü idi.Kendisi için ayağa kalkılmasını istemez,nereyi boş bulursa oraya otururdu.Arkadaşları arasında otururken ayaklarını uzatmazdı.Kimsenin sözünü kesmez,konuşması bitinceye kadar dinlerdi.Tartışmayı sevmez,sözü gereğinden fazla uzatmazdı.Fakir,zengin,yerli,yabancı,şehirli,köylü diye ayırım yapmaz ve yaptırmaz,hepsini bir tutardı.Bir gün huzuruna gelen bir adamın durduğu yerde heyecanlanıp titremeye başladığını görünce:" Korma sakin ol,çünkü ben bir hükümdar değilim,ben ancak kurutulmuş et yiyen Kureyş
'ten bir kadının oğluyum"(11)buyurarak onu teselli etmişlerdi.
  Resul-i Ekrem'in aşırılıktan uzak,kolay ve düzenli bir hayatı vardı.İbâdetlerinde devamlılık prensibine özen gösterir, "Allah katında ibâdetlerin en sevimlisi,az da olsa,devamlı olanıdır"(12)buyururdu.
  Sevgili Peygamberimiz insanların en doğrusu,cesaretlisi,iffetlisi,sabırlısı ve affedicisi idi.O.Mekke'nin fethinde fırsat elde olduğu halde Mekke suçlularını cezalandırmamış,onlara: "Size nasıl davranacağımı biliyor musunuz?" diye sormuş,Mekkeliler:"Sen kerim ve alicenap bir kardeş oğlusun"demişler,bunun üzerine Resul-i Ekrem:"Hz.Yusuf kardeşleriyle nasıl konuştu ise,bende sizinle öyle konuşacağım,bu gün eleştirilecek değilsiniz,gidiniz,hepiniz serbestsiniz"(13)buyurarak onları affetmişlerdi.
   Âlemlere rahmet ve insanlığa örnek olarak gönderilen Sevgili Peygamberimizn hayatında,bunun gibi daha nice yüksek ahlâk örnekleri vardır.Bütün bunları burada  anlatmaya ne vaktimiz, ne de gücümüz yeter.Ne mutlu O'nun hayatından ibret alanlara ve yolundan ayrılmayanlara.
   Cenab-ı Hak,bizleri Sevgili Peygamberimizin şefaatına nail kılsın...


___________________________________
1-250 Hadis sf:15
2-Azhab Sûresi,ayet:21
3-Tac Tercemesi,3/457
4-Tac Tercemesi,3/478
5-Tecrid-i Sarih Tercemesi,1/77
6-Tac Tercemsi,3/454
7-250 Hadis sf:155
8-Riyazü's-Salihîn Tercemesi 1/340
9-Tecrid-i Sarih Tercemesi 12/125
10-Tecrid-i Sarih Tercemesi 9/384;Riyazü's-Salihîn 2/71
11-250 Hadis,sh:193(Diyanet yayınlar)
12-Ö.Nasuhi Bilmen,Hikmet Goncaları,500 Hadis,sh:229
13-Hz.Muhammed ve Hayatı sh:331-337;Kısas-ı Enbiya 1/288-298