Cevat Sağlam



23.1.11

ALLAH VE PEYGAMBER SEVGİSİ HER SEVGİDEN ÜSTÜNDÜR

ALLAH VE PEYGAMBER SEVGİSİ HER SEVGİDEN ÜSTÜNDÜR

    Sevgi duygusunun insan hayatındaki etkisi büyüktür.Maddi ve manevi alanda birilerine  ya da bir şeylere karşı sevgisi ve bağlılığı bulunmayan kimse düşünülemez.Ne var ki,İnsanı Allah ve Resûlünü sevmek kadar sevginin gerçek doyumuna ve mutluluğa ulaştıracak bir başka sevgi yoktur.Ana baba,kardeş ve evlât sevgisi gibi yüce duygular,ancak Allah sevgisine dayanıyorsa süreklilik kazanırlar.Aksi halde bunlar da dünyevî menfaatler karşısında yok olmaya mahkümdurlar.
   Bizi yaratan,yaşatan,sayısız nimetlere donatan,bağışlaması ve acıması sonsuz Yüce Mevlâ'mıza olan sevgimiz,bütün sevgilerden üstün olmalıdır.Nitekim bir ayet-i Celilede mealen:
    "İnsanlardan bazıları Allah'tan başkasını Allah'a denk tanrılar edinir de onları Allah'ı sever gibi severler.İman edenlerin Allah'a olan sevgileri ise (onlarınkinden)çok daha fazladır..."(1)buyrulmuştur.
  Sevgili Peygamberimiz de bir hadislerinde,Allah ve Resûlünü her şeyden sevgili tutan,sevdiğini yalnız Allah için seven,ateşe atılmayı istemediği kadar,küfre dönmeyi de istemeyen bir kimsenin,imanın tadını duyacağını haber vermişlerdir.(2)
   Allah'ı seven O'nu daima anar.Öyle ki,Sevgili Peygamberimizin buyurdukları gibi,Allah Teâla,o kimsenin işiten kulağı,gören gözü ve konuşan dili olur.Allah'ı seven ve O'nu sık sık ananların halleri yüce kitabımızda şu mealde belirtilmiştir:
  "Onlar,ayakta duruken,otururken,yanları üzerine yatarken(her vakit)Allah'ı anarlar,göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:)Rabbimiz!Sen bunu boşuna yatarmadın.Seni tesbih ederiz.Bizi Cehennem azabından koru!"(3)
   Sevgili Peygamberimiz,Allah'a olan derin sevgisi ve saygısı sebebiyle,belirli ibâdetlerini yerine getirmekle yetinmiyor,durmadan nafile ibâdetlerle meşgul oluyordu.Günde yetmiş defadan fazla tövbe ve istiğfarda bulunan Allah Elçi'sinin Yüce Mevlâ'ya şu yakarışı çok anlamlıdır:
   "Allah'ım,hamd Sana mahsustur.Göklerin ve yerin nuru,nur vereni Sensin.Hamd Sana mahsustur.Göklerin ve yerin,göklerle yerdekilerin Rabbi Sensin.Sen Haksın,va'din kuşkusuz Haktır.Sözün Hak,Sana kavuşmak Haktır.Cennet Hak,Cehennem Hak,Kıyamet Haktır.Allah'ım,Sana teslim olsum.Sana inandım,Sana dayandım,Sana sığınıyorum,Sana güvenerek mücadele ediyorum.Geçmiş ve gelecek gizli ve açık günahlarımı bağışla.Senden başka ma'bûd yoktur."(4)

   Allah'ı sevmek,Resûl-i Ekrem'e uymakla ve O'nun yolundan gitmekle olur.Nitekim Yüce Rabbimiz,Âl-i İmran Sûresi'nin 31.inci ayetinde mealen:
   "(Resûlüm!) De ki:Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir"(5) buyurmuşlardır.
   Bir gün kendisine "Ya Resûlallah,ben sizi canımdan başka her şeyden daha çok seviyorum"diyen Ömer (R.A)'a Allah Elçisi'nin "Ey Ömer,canımı kudret elinde tutan Allah'a yemin ederim ki,beni canından da daha çok sevmedikçe olgun mümin olamazsın"şeklinde cevap verdiği,bunun üzerine Hz. Ömer "Ya Resûlallah, vallahi ben şimdi sizi canımdan da daha çok seviyorum"deyince,Resûl-i Ekrem'in "İşte ya Ömer,şimdi olgun mümin oldun"(6) buyurduğu nakledilir.
   Enes (R.A) tan rivayet olunduğu göre,çölde yaşayanlardan birisi Hazreti Peygambere gelerek "Ya Resûlallah,Kıyamet ne zaman olacak"diye sorar.Resûl-i Ekrem  "Kıyamete ne hazırladın?" der.Sahabî " Allah ve Peygamber sevgisini hazırladım" diye cevap verince,Peygamber Efendimiz " Öyleyse sevdiğinle berabersin "(7) buyururlar.
  Demek oluyor ki,Allah ve Peygamber sevgisi,her sevgiden üstündür.Allah'ı sevmek,emirlerini tutmakla;Resûlallah'ı sevmek,sünnetini yaşamakla olur.Gönülleri Allah ve Peygamber sevgisiyle dolu olanlar,bütün müminlere,insanlara ve diğer canlılara şefkatli ve merhametli davranırlar;başkalarının zararına olacak tutum ve davranışlardan sakınırlar.Böylece Yüce Mevlâ'nın ve Habibi'nin sevgisine erişirler.
   Cenab-ı Hak,cümlemizi sevgisine ve rızasına nail kılsın.

_______________________________
1-Bakara Sûresi;ayet:165
2-Tac. Tercemesi,1/22
3-Âl-i İmran Sûresi;ayet:191
4-Sahiri Müslim,1/533
5-Âl-i İmran Sûresi;ayet:31
6-Umdetü'l-Kârî,1/144
7-Salihi Müslim 4/2032