Cevat Sağlam



9.6.11

BİD'ATLERDEN KORUNMANIN ÖNEMİ


BİD'ATLERDEN KORUNMANIN ÖNEMİ
   Yüce dinimizin ana kaynağı olan Kur'an-ı Kerim,Allah Teâla tarafından Sevgili Peygamberimiz'e yaklaşık yirmi üç yıl bir zaman içinde parça parça indirilmiş,gelen ayetler Resul-i Ekrem tarafından özel kâtiplere yazdırılmıştır,Hz.Peygamber'e geldiği gibi hiç değişmeden bize kadar ulaşmıştır.
   Dinimizin ikinci kaynağı,Resul-i Ekrem'in sünnetirdir.Sünnet Kur'an-ı Kerim'i açıklar,onun emir ve yasaklarının uygulama şeklini gösterir,ayrıca dinî hükümleri ihtiva eder.Hz.Peygamber'in sünnetine uymak Allah'ın emridir.Nitekim bir ayet-i Celile'de meâlen:
   "Peygamber size ne veriyorsa onu alın,size ne yasakladıysa ondan da sakının.Allah'tan korkun.Çünkü Allah'ın azabı çetindir"(1)buyrulmuştur.
   Bize düşen görev Kur'an ve sünnette bildirilen emir ve yasaklara uymaktır.Çünkü Kitap ve sünnetin dışına çıkarak bazı şeyleri dine ilâve etmek "bid'at"tır.Bu ilâve etme gayreti,daha çok ibâdet etmiş olmak,daha iyisini yapmak gibi bir gayeye yönelik olsa da sonucu değiştirmez.Zira Allah'ın emrettiği ve peygamber'in bildirdiği,her şeyden güzel ve de üstünüdür.Yüce Rabbimiz bir ayet-i Kerimesinde meâlen:
   "Bugün size dininizi ikmal ettim,üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim."(2)buyurarak dinini eksik bırakmadığını bildirmişlerdir.
   Bazı sahabîler toplanarak gündüzleri devamlı oruç tutmak,geceleri uyumadan namaz kılmak,kadınlarının yanına gitmemek,et yememek ve eski püskü elbiseler giymek suretiyle kalan ömürlerini geçirmeye karar vermişlerdi.Resul-i Ekrem durumu haber alınca yanlarına geldi ve şöyle buyurdu:
   "Ben böyle bir kulluk şekli ile emrolunmadım.Vücut ve nefislerinizin sizde hakkı vardır.Oruç tutup namaz kılın,fakat aynı zamanda orucunuzu açıp yeyin ve uyuyun.Ben namaz kılar ve uyurum,oruç tutar iftar ederim,et yerim ve kadınlarıma yaklaşırım;benim yolumdan çıkan benden değildir."(3)İşte bu hadise üzerine şu ayetler gelmiştir:
  "Ey iman edenler!Allah'ın size helâl kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize)haram kılmayan ve sınırı aşmayan.Allah sınırı aşanları sevmez","Allah'ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yeyin ve kendisine iman etmiş olduğunuz Allah'tan korkun."(4)
   Unutulmamalıdır ki,herhangi bir davranışın ve anlayışın dinî yönü olmadıkça,sonradan çıkmış olsa da bid'atla alâkası yoktur.Bir hadis-i Şerifte meâlen"Hikmet müminin kaybolmuş malıdır;nerede bulursa onu almağa o,herkesten daha lâyıktır"(5)buyrularak müslümanlar ilim,fen ve teknikte yeni buluşlara çağrılmışlardır.
   Ayet ve hadislerde emir ve yasak olarak temas edilmediği halde,sonradan ortaya çıkarılarak inanç,ibâdet,sevap ve günah şeklinde dine katılan fikir ve davranışlar kötü bid'attır.Örneğin:Horozu kurban niyetiyle kesmek,türbelere kurban ve mum adamak,ölünün başında mum yakmak gibi...
   Sevap için Kur'an-ı Kerim'i okumak bir ibâdettir.Bunun ölülere ücret karşılığı okunamayacağı,kitap,sünnet,icma ve kıyas delilleriyle sabittir.
   Kur'an-ı Kerim delili:"Ayetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın"(6)meâlindeki ayet-i Celiledir.
   İcma delili::"Ümmet ittifak etmiştir ki sevap ancak niyet ile elde edilebilir.Niyet,insanı işi işlemeye yöneltir.Ücretle Kur'an okumada gaye,maddî kazanç sağlamaktır.Burada Allah rızası söz konusu olmadığına göre sevap da yoktur.Olmayan şey satılamaz"şeklindeki ictihaddır.
   Sünnet delili:"Kur'an-ı Kerim'i okuyun,fakat onunla kazanıp yemeyin"hadis-i şerifidir.
   Kıyas delili ise şöyledir:"Kur'an-ı Kerim'i okumak,namaz,oruç gibi bedenî bir ibâdettir.Bunları para karşılığında yaptırmak caiz olmadığı gibi,onu da yaptırmak caiz değildir."(7)
   Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde bid'atlere karşı ümmetini şöyle uyarmaktadır:
   "Muhakkak sözün en doğrusu Allah'ın kitabı;yolun en güzeli de Muhammed (S.A.V.)'in yoludur.İşlerin en kötüsü (dinde olmayıp)yeni yeni türetilen işlerdir.Her yeni tüketilen şey bid'at,her sapıklığın yeri de Cehennemdir."(8)
   Hz.Peygamber'in ümmetime örnek teşkil eden vasfı ile tabiî ve beşerî olan davranışları sünnet olma yönünden aynı değildir.Sunacağım örnek O'nun inanç ve ibâdet mefhumu dışında kalan,dünya hayatıyla ilgili konulardaki fikir ve kanaatinin bağlayıcı olmadığının açık bir belgesidir:
   Resul-i Ekrem hurmayı tohumlama konusunda fikrini açıklamış,bunu duyanlar Hz.Peygamber'in bu fikrini,dinî (peygamberlik vasfına bağlı)bir talimat zannıyla aynen uygulamışlardı.Netice müsbet olmayınca durum durum kendilerine arzedilmişti.Bunun üzerine Allah Elçisi:
   "Ben ancak bir beşerim.Size dininizden olan bir şeyi emredersem onu yapın,rey ve kanaatimden bir şeyi emredersem ben ancak bir beşerim"(9)buyurmuşlardır.
   Sözün özü;gaye,manevî veya maddî bir kazanç sağlamak olsun ya da olmasın,dinde olmayan şeyleri inanç,ibâdet,sevap ve günah şeklinde dine katmak bid'attır.Fen ve teknik gibi dinin inanç ve ibâdet bölümlerine girmeyen konuların bid'atla alâkası yoktur.Bid'at sınırına dikkat etmek her müslümanın görevleri arasındadır.Zira,bu sınırın berisi helâl,ötesi haramdır.



__________________________________
1-Haşr Sûresi;ayet:7
2-Mâide Sûresi;ayet:3
3-Riyazü's-Salihin Tercemesi,1/176
4-Mâide Sûresi;ayet:87-88
5-Tac Tercemesi,1/98
6-Mâide Sûresi;ayet:44
7-İslâm'ın ışığında günün meseleleri,1/115
8-Tac Tercemesi,1/64
9-Kâzi Baydavî,1/140