Cevat Sağlam



20.3.11

EMANET


EMANET
  Şahsımıza tevdi edilen maddî ve manevî bütün emanetlere riayet etmek ve onları korumak başta gelen görevlerimizdendir.Emanet duygusunun hâkim olduğu yerlerde insanlar,huzur ve güven içinde yaşarlar.Emanetlerin korunmadığı  yerlerde güven olmadığı gibi düşmanlıklar çoğalır,kimse kimseye inanmaz ve herkes geleceğinden endişe duyar.
  Birine emanet edilen paranın ya da malın geri alınmaması,manuslu insanlara leke sürülmesi,gizli kalması gereken bir sırrın ifşa edilmesi gibi olaylar ne kadar acıdır,Ya güvenilip kendisine can emanet edilen doktorun,vekâlet verilen avukatın,kendisinden alış veriş yapılan tacirin bu güveni istismar etmesi ve sarsması bunlardan az mı vahim sonuçlardır!
   Evet,emanete riayetin toplumun huzur,düzen ve güveninde büyük etkisi vardır.Ancak bu,herkesin üstesinden gelebileceği kolay bir iş değildir.Bu gerçeği belirleyen bir ayet-i Kerime meâl olarak şöyledir:
   "Biz emaneti göklere,yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler,(sorumluluğundan)korktular.Onu insan yüklendi.Doğrusu o çok zalim,çok cahildir."(1)
  Ayet-i Kerime'de zikredilen(insana yüklenen emanet,işlenmesinde sevap,terkinde azap olan ibâdet ve davranışlarla,akıl ve düşünce kabiliyetidir.Kulluk ve akıl emanetine riayet edilmezse,zulüm ve bilgisizliğe sapılmış olur.Bu emaneti vermekle Allah,insanı teklifleriyle sorumlu tutmuş ve böylece onu imtihan etmiştir.)
 Mü'min Sûresinde emanete riayet etmenin kurtuluşa ermiş kimselerin vasıflarından olduğu belirtilmiş(2),bir hadis-i Şerifte emanete riayet etmemek,münafıklık alâmetlerinden sayılmıştır.(3)
  Kişi Allah'ın emrine ve Sevgili Peygamberimizin sünnetine uyduğu derecede ilâhî emaneti yerine getirmiş olur.İlâhî emirlere karşı gelen kimse,Allah'a ve O'nun Peygamberine hıyanet suçu işlemiş olur.
 Aralarındaki eski dostluktan dolayı Medine Yahudilerini korur mahiyette davranan sahabî Ebu Lübâbe(R.A.),çok geçmeden yanlış bir yolda olduğunu,bu yüzden Allah'a ve Peygamberine hıyanette bulunduğunu farkederek kendisini mescidin direğine bağlamış,ölünceye ya da Allah tarafından affedilinceye kadar yeyip içmeyeceğine dair yemin etmişti...Bu hususta indirilen bir ayet-i Celile'de meâl olarak şöyle buyrulmuştur:
   "Ey iman edenler!Allah ve Peygamber'e hainlik etmeyin;(sonra)bile bile kendi emanetlerinize hainlik etmiş olursunuz."(4)Bunu takip eden ayet-i Kerime'de:
 "Biliniz ki,mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah'ın katındadır."(5)buyrulmuştur.
  Bu ayet-i Kerimeleri bazı müfessirler şöyle yorumlamışlardır:Şahsınıza tevdi edilmiş olan ilâhî hükümlere ve Resulullah'ın sünnetine riayetsizlik edip de şükür,vefa ve doğruluktan ayrılmayın;dinde dikkatsizlik etmeyin.İçiniz dışınız bir olmamak,ganimetten mal kaçırmak ya da sırları yaymak gibi sebeplerle ahlâkınızı lekelemeyin.Bir kerre Allah ve Resulüne hainlik etmeye başladınız mı artık kendi aranızda mal,can,ırz,namus,sır,devletin emirleri millet ve vatan menfaatleri gibi her türlü emanetlerinize hainlik edersiniz.Böyle bir davranış ise birbirinize olan güveninizin ortadan kalkmasına,fitne ve fesadın yayılmasına sebep olur.Gerçi mü'min mü'min olması dolayısıyla hainlik etmez ve yalan söylemez.Olsa olsa o geçim,mal ve evlat endişesi gibi sebeplerle bazen böyle bir hataya düşebilir.Size imtihan için verilmiş olan ne mala ne evlada ya da başka bir şeye aşırı tutkunluğunuz sizi hainlik tehlikesine düşürüp emanete riayetin büyük ecrinde mahrum bırakmasın.
   İslâm'i hükümleri tahrife çalışmak,hafife almak;bid'at ve hurafeleri halkın arasına yaymak,sağlığı bozacak davranışlara girmek,iş ortağına hile yapmak,akıl danışana doğruyu söylememek,her ne suretle olursa olsun toplumun huzurunu bozmak ve güvenini sarsmak gibi hususlar da dinimizde hainlik olarak kabul edilmiştir.
  Buharînin rivayet ettiği bir hadis-i Şerif meâliyle yazımızı noktalayalım:
 "(Peygamber(S.A.V.)Emanet ortadan kalktı mı Kıyamet'i bekle!"buyurdu.Ebu Hureyye(R.A.):"Ey Allah'ın Resulü,emanet nasıl ortadan kalkar?"dedi.Hz.Peygamber(S.A.V.):"Devlet ve hükümet idaresi ehil olmayanlara verildi mi,Kıyamet'i bekle!"buyurdu."(6)


___________________________________
1-Ahzâb Sûresi;ayet:72
2-Mü'minun Sûresi;ayet:8
3-Riyazü's-Salihin Tercemesi,1/242
4-Enfâl Sûresi;ayet:27
5-Enfâl Sûresi;ayet:28,Elmalılı Tefsiri  4/2390
6-Tac Tercemesi,5/388