Cevat Sağlam



9.2.11

İSLÂM DİNİNİN İLME VE ÂLİME VERDİĞİ ÖNEM

İSLÂM DİNİNİN İLME VE ÂLİME VERDİĞİ ÖNEM
  İlim,hem maddi hem manevî alanda gelişmeyi,yükselmeyi ve güclenmeyi sağlayan sebeplerin başında gelir.Sevgili Peygamberimiz'e ilk gelen vahyin "Oku" diye başlaması,dinimizin ilme vermiş olduğu önemi açıkça ortaya koyar.Alak Sûresinde meâlen:
  "Ey Muhammed!Yaratan,insanı pıhtılaşmış kandan yaratan Rabbinin adıyla oku!Kalemle öğreten,insana bilmediğini bildiren Rabbin en büyük kerem sahibidir."(1)buyrularak Allah'ın adıyla okumamız gerektiğini bildirilmiş,öğrenilecek ilmin imana,ibâdete,ahlâka vesile olan,beşeriyete yararlı ve insanlık sevgisini aşılayan ilim olduğunu dikkat çekilmiştir.
   Bir insan ne kadar bilgili olursa olsun,sahip olduğu ilmin kendi hayatında ve başkakarı üzerinde müsbet biretkisi yoksa,bu kimsenin yararlı ve hayırlı olduğu söylenemez.İlimde maksat,kötülük yapmakta hünerli olmak değil,Allah'a kulluktan ve topluma hizmette güzel örnek olmaktır.
   Bir ayet-i Kerime,Bilenlerle bilmeyenlerin bir olmadıklarını bildirerek bizi ilme teşvik etmekte,(2)başka bir ayet-i Kerime de,bilmeyenlerden olmaktan bizi sakındırmaktadır.(3)
  Sevgili Peygamberimizin konuyla ilgili hadislerinden bazıları meâlleri şöyle:
"Çinde bile olsa,ilmi oradan alınız.Çünkü ilim,kadın erkek her müslümana farzdır"(4),"Hikmet müminin kaybolmuş malıdır;nerede bulursa onu almağa o,herkesten daha lâyıktır."(5),İlim tahsil etmek sahibinin geçmiş günahlarına kefarettir"(6),"Kim ilim tahsil etmek için bir yola girerse,Allah ona Cennet yolunu kolaylaştırır."(7),"Beşikten mezara kadar ilme talip olun"(8)
  İslâmiyet ilme önem verdiği gibi,âlime de önem verir.
Nitekim:
 "Allah sizden inanaları ve kendilerine ilim verilenleri yükseltsin"(9),"Kulları arasında ancak âlimler,Allah'tan(gereğince(korkar"(10)meâlindeki âyet-i Kerimeler bu gerçeği sergiler.İlim adamıının dinimizdeki üstün yerini belirleyen hadis-i Şeriflerden bazıları da meâldedir:
"Âlimin,ibâdetle meşgul olana göre üstünlüğü,Ay'ın öteki yıldızlara olan üstünlüğü gibidir.Muhakkak âlimler,Peygamberlerin mirascılarıdır."(11)
  Dinimizin önem verdiği âlimlere,müslümanlar da önem verirler.Bu konuda tarihimizden bir iki örnek sunmak isterim:
 "Fatih Sultan Mehmet,hocası Akşemseddin ile at üstünde İstanbul surlarına girince,Rumlar,yaşlı olanı yani Akşemseddini padişah sanıp gül verirler.Akşemseddin"Ben bunu alamam,onu padişaha verin"diye Fatih'i gösterir.Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet,"Ben bu nimeti,feyz aldığım kimselere borçluyum,hocama verin"diyerek gülü Akşemseddin'e verdirir."
   Mısır'ın fethinden sonra ordu başlarında Yavuz Sultan Selim olmak üzere İstanbul'a dönüyordu.Zamanın büyük bilginlerinden İbn-i Kemâl'de bir at üzerinde hükümdarı takip ediyordu.Bir ara İbn-i Kemâl'in atının ayağından sıçrayan çamur padişah'ın cübbesine bulaşır.İbn-i Kemâl,elinde olmayan bu hatadan dolayı mahcubiyet gösterip,işin sonucunu düşünürken Yavuz Sultan Selim'in ağzından şu tarihî sözler duyulur: "Bana başka bir cübbe verin;bu cübbe de böylece hazinede saklansın.Âlimlerin atlarının ayaklarından sıçrayan çamurun bile makbûl olduğu gelecek nesillere bir ibret olsun.Bu cübbe öldüğümde sandukamın üzerine örtülsün."
   Her faydalı işte olduğu gibi ilim tasilinde de hergün bir önceki güne göre biraz daha mesafe alınmış olması gerekir.Nitekim,Yüce Rabbimiz Sevgili Peygamberimize: "Rabbim,benim ilmimi arttır"(12)diye yüce katına niyazda bulunmasını bildirmiş;bir hadis-i şerifte de:"İki günü birbirine eşit olan kimse aldanmıştır,ziyandadır"(13)buyrulmuştur.
  İlim öğrenmek azim,sebat ve özveri isteyen çok yorucu bir iştir.Bilinenin yanında bilinmesi ve öğrenilmesi gereken şeylerin çokluğunu İmam Malik Hazretleri, "İlmin kalkanı bilmiyorum demektir"şeklinde veciz olarak ifade etmişlerdir.Bunun bilincinde olan kimseler,ilim yolunda ilerledikçe daha da akçak gönüllü olurlar.
   İlim öğrenmede çekingenlik olmamalıdır.İnsan,bilmediği hususları bilenlerden sorarak ve münkünse çok okuyaral telâfi etmeye çalışmalıdır.
   Evet,ne fert ,ne aile ve ne de toplum olarak ilimden uzak kalıp dünyada da ahirette de huzurlu ve güvenli olmak mümkün değildir.Bedir savaşı sonunda müslümanların aldıkları esirleri,on müslümana okuma-yazma öğretme karşılığında serbest bırakılmaları,bu nokta da ibret alınması gereken harikulade önemli bir olaydır.
  Yazımızı bir hadis-i şerif meali sunarak noktalayalım:
 "Dünyayı isteyen ilme sarılsın,ahireti isteyen ilme sarılsın;hem dünyayı hem ahireti isteyen gene ilme sarılsın."(14)

Audici özgün dizaynlar

________________________________
1-Alak Sûresi;ayet:1-5
2-Zumer Sûresi;ayet:9
3-En'am Sûresi;ayet:35
4-Keşfu'l-Hafa,1/138
5-Tac Tercemesi,1/98
6-Tac Tercemesi,1/98
7-Tac Tercemesi,1/97
8-Muhtaru'l-Ehadis hadis nu:469
9-Mücadele Sûresi;ayet:11
10-Fatır Sûresi;ayet:28
11-Tac Tercemesi;1/97
12-Taha Sûresi;ayet:114
13-El'Makasıdü'l-Hasane:402
14-Aksekî,A.H,İslâm,1/508