Cevat Sağlam



15.4.11

YEMİN


YEMİN
  Sözlükte kuvvet anlamına gelen yemin,dinde,zaruret ve lüzum halinde,Cenab-ı Hakk'ın adıyla bir davanın ya da iddianın doğruluğunu kanıtlamak demektir.Yemin,"bir işi yapmak veya yapmamak hususunda,azme ve iddiaya kuvvet veren bir akittir"diye de tanımlanır.Yemin,Allah'ın adına yapılır.Allah'tan başkasının adına yemin etmek insanı şirke götürür.Hz.Peygamber(S.A.V) Efendimiz meâlen:
   "Kim yemin etmek isterse,ya Allah adına yemin etsin,yahut sussun"(1),"Kim Allah'tan başkasına yemin ederse muhakkak Allah'a ortak koşmuştur"(2)buyurmuşlardır.
   Dinimizde,ancak çok büyük bir zaruret karşısında yemine başvurulabileceği ve Yüce Allah'ın adının nefsin arzularına uyarak gelişigüzel kullanılmaması gerektiği bildirilmiştir.Bir ayet-i Kerimede meâlen:
   "Yeminlerinizden dolayı Allah'ı (O'nun adını),iyilik etmenize,O'ndan sakınmanıza ve insanların arasını düzeltmenize engel kılmayın.Allah işitir ve bilir"(3)buyrulmuştur.Başka bir ayet-i Kerimede müslümanlara,çok yemin eden kişiyi dinlememeleri ve dost edinmemeleri bildirilmiştir.(4)
   İnsan,kesin olarak bildiği bir hususta bile,zaruret olmadıkça yemin etmekten çok sakınmalıdır.Zira ihtiyatsız ve sık sık yemin eden kimse,zamanla yalan yere yemin etmeye de alışabilir.
   Yemin Önce kasem ve talik diye ikiye ayrılır.Talik suretiyle yapılan yemin"falan işi yaparsam veya yaptım ise",şeklindeki yeminlerdir.
   Kasem suretiyle olan yeminler ise,Lağıv(boş yere)yemin,Gamus(yalan yere)yemin,Mün'akîd(şarta bağlı) yemin kısımlarına ayrılır.Şöyle ki:
   Lağıv yemin,bir kimsenin yemin kastı olmaksızın yapmadığı şeyi yaptığını,yaptığı şeyi yapmadığını sanarak,ya da sadece dil alışkanlığı nedeniyle yemin etmesidir.Kur'an-ı Kerim'de böyle yalan kastı olmaksızın doğru zannederek veya dil alışkanlığıyla yaptığımız yeminlerden dolayı sorumlu tutulmayacağımız bildirilmiştir.(5)
   Mün'akid yemin ise,"Vallahi ben falan gün şu işi yapacağım,vallahi ben yarın borcumu vereceğim"gibi geleceğe yönelik bir şey hakkında yapılan yemindir.Böyle bir yemine riayet edilirse keffaret gerekmez.Riayet edilmediği takdirde yemin bozulmuş olur ve keffaret gerekir.Yapılan yemine uymak ve onu bozmamak icap eder.Ancak bozulması tutulmasından daha hayırlı ise bu yeminden vazgeçerek keffaret ödenir.Nitekim Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde meâl olarak:
   "Herhangi bir hususta yemin eder de yeminini bozmayı daha hayırlı görürsen,daha hayırlsını yap ve yemininin keffaretini öde!"(6)buyurmuşlardır.
   Örneğin:Bir kimse kardeşi ile konuşmamaya veya borcunu ödememeye yemin etse,buna riayet edemez.Kardeşiyle konuşur ya da borcunu öder,sonra da keffaretini yerine getirir.Kur'an-ı Kerim'de mün'akid yemin ve keffareti hakkında şöyle buyuruluyor:
   "Allah,kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz,fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar.Bunun da keffareti ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek,yahut onları giydirmek,yahut da bir köle azat etmektir.Bunları bulamıyan üç gün oruç tutmalıdır.
   Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin keffareti işte budur.Yeminleriniz koruyun(onlara riayet edin).Allah size ayetlerini açıklıyor;umulur ki şükredersiniz!"(7)
   Kasem suretiyle olan yeminlerin üçüncüsü gamus yemine gelince,bu,bile bile yalan yere yemin etmekdir.Yemin ederek yapmadığını yaptım,görmediğini gördüm,duymadığını duydum demek,yaptığı bir işi inkâr etmek ya da yalancı şahitlik yapmak ve benzerleri gamus yemini cümlesindendir.Bile bile yalan yere yemin etmenin keffareti yoktur.Bundan kurtuluş,ancak ihlâsla yapılan tevbe ve istiğfarla mümkündür.Bir hadis-i Şerif'te bile bile yalan yere yemin etmek büyük günahlardan sayılmış(8),bir başka hadis-i Şerif'te meâlen:
   "Kim yalan yere yemin ederek bir müslümanın hakkını gasbederse,Allahu Teâlâ ona cehennem'i vâcip kılar"(9)buyrulmuştur.
   Yazımı bir ayet-i Celile meâliyle noktalamak istiyorum:
   "Allah'a karşı verdikleri sözü ve yeminlerini az bir bedelle değiştirenlere gelince,işte bunların ahirette bir payı yoktur.Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak,onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır.Onlar için acı bir azap vardır."(10)



_________________________________
1-Tac Tercemesi,3/143
2-Tac Tercemesi,3/145
3-Bakara Sûresi;ayet:224
4-Kalem Sûresi;ayet:10
5-Bakara Sûresi;ayet:225
6-Riyazü's-Salihin Tercemesi,3/248
7-Maide Sûresi;ayet:89
8-Riyazü's-Salihin Tercemesi,3/247
9-Riyazü's-Salihin Tercemesi,3/246
10-Al-i İmran Sûresi;ayet:77