Cevat Sağlam



5.2.11

İNANÇ YÖNÜNDEN İNSANLAR



 
İNANÇ YÖNÜNDEN İNSANLAR
    Yüce Rabbimiz,insanlara iman esaslarını,ibâdet şekillerini,ahlâk kurallarını ve diğer dinî konuları öğrenmek için her devirde Peygamberler göndermiştir.Sevgili Peygamberimiz gelmekle,Peygamberler zinciri tamamlanmışO'nun getirdiği hükümler kıyamete kadar geçerli olmak üzere,diğer Peygamberle gönderilen hükümler kalkmıştır.Hz.Peygamber(S.A.V.)'in getirdiği hükümlere gösterilen tutuma göre,inanç alanında mümin,kâfir ve münafık olarak üç grup insan ortaya çıkmıştır.Bu yazımızda bunları kısaca açıklamaya çalışacağız:
   Mümin;iman edene denir.İman sözcüğünün sözlükteki anlamı,birşeye inanmaktır.Dindeki özel anlamı ise,İslâm dininin kabul etmektir.
   İman;icmali ve tafsili diye ikiye ayrılır.
  İcmali iman yani imanın en kısası:"La ilâhe illâ'llah,Muhammedür-Resûlüllah"Kelime-i Tevhid'ini tastik etmektir.Allah'tan başka İlâh olmadığını,Hz.Muhammed'in Allah'ın Peygamberi olduğunu ifade eden bu ilâhî cümle,ayrı ayrı zikredilmedikleri halde dinde inanılması zaruri olan her hususu içine almaktadır.Dinimizde,imanın bu en kısa mertebesine bile sahip olmayan kimseye mümin denilemez.
Tafsili İmana gelince,bunun üç mertebesi vardır:
Birinci mertebe:Allah'ın varlığına,birliğine,Hz.Muhammed'in Allah'ın Elçisi olduğuna ve Ahiret gününe kesin olarak inanmaktır.
 İkinci mertebe:İman nedir?Sorusuna karşılık,Sevgili Peygamberimiz'in cevabı olan: "Allah'a,Allah'ın Meleklerine,Kitaplarına,Peygamberlerine,Ahiret gününe,Kaderin hayır ve şerrine inanmadır."(1)
  Üçüncü mertebe:Hz.Peygamber'in getirdiği haberlerin ve hükümlerin hepsine ayrı ayrı inanmaktır.Farz,vacip,helâl ve haram gibi konuları öğrenip tasdik etmek,bu mertebenin kapsamına girer.İlme ve araştırmaya dayandığından bu mertebe,imanın en geniş,en sağlam ve en makbulüdür.Müminleri konu alan ayet-i kerimelerden bazıları meal olarak şöyledir:
 "Ey Muhammed!Onlar(müminler),sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler;ahiret gününe de kesinkes inanırlar.","İşte onlar,Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak olardır."(2)
 İman ve ibâdetin birbirine büyük etkisi vardır.Kuvvetli bir iman,kişiyi ibâdete yöneltir.Bilinçli bir ibâdet de,sahibinin imanını güçlendirir.Bir başka ifadeyle:Gerçek bir imana dayanmayan ibâdetin yararı olmadığı gibi,ibâdet ve tâatle beslenmeyen iman da,zayıflayarak kalpten silinip gider.
  İman esaslarıyla ahlâk kuralları arasında da yakın bir ilişki vardır.Bu hususu belirleyen hadis-i şeriflerden bazıları meal olarak şöyledir:
"Müminlerin imanca en olgunları,ahlâkı en iyi olanlarıdır..."(3),"Hiçbiriniz,kendiniz için arzu ettiğnizi kardeşiniz için de arzu etmedikçe iman etmiş olmaz."(4),"Yanıbaşında komşusu aç iken kendi karnını doyurup,uykuya dalan kimse bizden değildir."(5),"Nefsim yedi kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki,siz,iman etmedikçe Cennet'e giremezsiniz ve birbirinizi sevmedikçe de,olgun mümin olamazsınız."(6)
 Allah'ın birliğini,Hz.Muhammed'in Peygamberliğini ve islâm dininin diğer esaslarını inkâr edene kâfir denir.Ateistler,müşrikler,batıl ve hükmü kaldırılmış din mensupları hep bu sınıfa girerler.Bu gerçek:
 "Allah nezdinde hak din İslâm'dır..."(7),"Kim,İslâm'dan başka bir din ararsa,bilsin ki kendisinden  (böyle bir din)asla kabul edilmeyecek ve o,ahirette ziyan edenlerden olacaktır."(8)mealinde Kur'an-ı Kerim'de belirlenmiştir.
  İnkârcıların vasıfları ve akibetleri Bakara Sûresinde şu mealde bildirilmiştir:
"Gerçek şu ki,kâfir olanları(azap ile)korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir;iman etmezler.","Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir.Onların gözlerine de bir çeşit perde gerilmiştir ve onlar için (dünya ve ahirette) büyük bir azap vardır."(9)
  Münafık ise,Hz.Peygamberin getirdiği hükümlere inanmadığı halde inanmış gibi görünen ikiyüzlülere denir.Münafıkların acı sonuçlarını belirleyen ayet-i kerimelerden bazıları meal olarak şöyledir:
"Münafık erkekler ve münafık kadınlar(sizden değil),birbirlerindendir.Onlar kötülüğü emreder,iyilikten alıkor ve cimrilik ederler.Onlar Allah'ı unuttular.Allah da onları unuttu!Çünkü münafıklar fâsıkların kendileridir.","Allah erkek münafıklara da kadın münafıklara da kâfirlere de içinde ebedî kalacakları Cehennem ateşini vâdetti.O,onlara yeter.Allah onlara lânet etmiştir.Onlar için devamlı bir azap vardır."(10)
   Sözün özü:Yüce Allah'a,Hazreti Muhammed'e ve O'nun getirmiş olduğu hükümlere kesin olarak inanmak en önde gelen görevimizdir.Zirâ ibâdetler ve bütün iyilikler sağlam inançtan kaynaklandığı takdirde ancak Allah katında değer kazanırlar.Aksi halde bunlardan fayda ummak,çürük temel üzerine bina kurup,onun içinde  kendini güvende kabul etmek kadar yanlış olur.




________________________________
1-Riyazu's -Salihin Tercemesi,1/91-93
2-Bakara Sûresi;ayet:4,5
3-Fethu'l-kebir,1/237;Riyazu's-Salihin Tercemesi,1/320
4-Tecrid-i Sarih Tercemesi,1/30
5-Tecrid-i Sarih Tercemesi,7/406
6-Rizayu's-Salihin Tercemesi,1/410
7-Âl-i İmran Sûresi;ayet:19
8-Âl-i İmran Sûresi;ayet:85
9-Bakara Sûresi;ayet:6,7
10-Tevbe Sûresi;ayet:67-68